ORTOPEDIDE ROBOTLAR

TIBBIN pek çok alanında olduğu gibi ortopedide de yapay zeka uygulamaları hızla kullanılmaya başlandı. 2000’li yıllarda ABD’de FDA tarafından ilk robotik cerrahiye izin verilmesinden hemen sonra, büyük ortopedi firmalarının robotik yardımlı artroplasti konusunda teknolojik yatırım yapmaya başladıklarını belirten İzmir Tınaztepe Üniversitesi Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Haluk Öztekin, diz-kalça protezi ameliyatlarında kullanılmak üzere birçok robotik sistem geliştirildiğini vurguladı. FDA’dan onay olan ilk iki sistemin ‘Mako’ ve ‘Navio’ olduğunu dile getiren Öztekin, ‘ortopedide robotların yükselişi’ni anlattı.

 

“Robotik teknolojik platformlar üç tipten oluşmaktadır: Pasif (Uzaktan kumanda ve telemanipülasyon, konsol kontrollü: örnek Da Vinci), aktif ve yarı aktif (Artroplasti ve spinal cerrahi. Makoplasty, Navio, Rosa)… Aslında protez ameliyatlarında kullanılan robot yardımlı cerrahi sistemin bildiğimiz anlamda pasif robotik cerrahi ile yani Da Vinci Sistemi ile hiç ilgisi yoktur. Da Vinci robotunun haptik kolları, dışarıda bir konsol başında oturan cerrah tarafından joystick benzeri kumanda kollarıyla kontrol edilerek ameliyatı gerçekleştirmektedir. Halbuki protez cerrahisinde kullanılan robot sistemler tam otomasyon sağlayan bir robotik sistem değildir. Bu kolların özellikleri firmalara göre değişmekte, bazıları otomatik oymakta veya kesmekte; bazıları da kesi bloklarını otomatik yerleştirmektedir. Hangi özellikte olursa olsun, eklem protezi cerrahisindeki robotik sistemlerde ilk adım, hastanın eklem anatomisinin üç boyutlu olarak bilgisayara aktarılmasıdır. Bilgisayar, kesi ölçümlerini en hassas bir şekilde yapıp haptik kolu programlayabilir. Özellikle diz eklemine yerleştirilecek protezin uygunluğunu ve balansını neredeyse sıfır hatayla verebilen bu sistemlerle hasta memnuniyeti klasik manuel sistemlere göre epeyce artmıştır.

AVANTAJLARI NELERDİR?

Kemik kesilerinde cerrahın hata yapmasına izin vermez. * En uygun protez ölçüsünü saptayarak, yine en uygun pozisyonda yerleştirilmesini sağlar. * Hasta memnuniyeti uzun takiplerde klasik manuel siteme göre daha fazladır. * Revizyon cerrahi oranları daha düşüktür. Enfeksiyon oranları daha azdır. * Hastanede yatış süresi daha kısadır. * Ameliyat sonrası hastalar ağrı ve rehabilitasyon açısından daha konforludur. Radyasyon yoktur. Sonuç olarak optimize edilmiş yumuşak doku balansı ile kazanılmış anatomik restorasyon, doğru dizilim ve normal eklem kinematik restorasyonunun yapılabilmesi, hasta memnuniyetini yükseltmektedir.

DEZAVANTAJLARI NELERİR?

Çok pahalıdır, yatırımın kısa-orta vadede geri dönmesini beklemek şimdilik mümkün değildir. * Öğrenme eğrisi artroplasti deneyimi yüksek cerrahlar için kısa olmasına rağmen, ameliyat süreleri ilk 10-15 olguda uzundur.  Ameliyat esnasında çıkan komplikasyonlara yaratıcı çözümler yoktur. * Cerrah yumuşak doku balansını manuel yapmalıdır. Bu konuda sistemin katkısı yoktur. Sistem daha önceden programlanmış kesiler yapar ama hangi dokuyu kestiğini bilmez. O nedenle çok iyi yumuşak doku ekartasyonu gerekmektedir. * Tüm robotik yardımlı sistemler, önceden yüklenen veriler üzerinden kesi yapar. O nedenle başlangıçtaki kayıt sistemindeki herhangi bir hata yanlış kemik kesilerine neden olabilir. * Bu konuda firmaların teknolojik yatırımları hızla artmakta, hatta robot yardımı olmadan konulamayacak protezler imal edilmeye başlanmıştır.

Özetle, robotik cerrahinin eklem protez ameliyatlarında klasik sistemin yerini alacağı yadsınamaz bir gerçektir. Ancak sistemlerin daha da geliştirilmesini ve maliyetlerin düşürülmesini beklemenin daha mantıklı bir yaklaşım olacağına inanıyorum.

2024-06-17T11:48:04Z dg43tfdfdgfd